Korsan gemisi...
yolumuz bu kez Yılmaz Büyükerşen Balmumu Heykeller Müzesine gidiyoruz ve burda Yılmaz beyin yaptığı heykellere hayran kalıyoruz, bir tek heykellerine değil şehrine de kendine dee:))
heykel Beyaz la foto çekiniyorum, kendisini bulamıyoruz bari heykeli ile çektirelim:) ohoo daha kimler var kimler gidilip görülmesi şart:))
ATLIHAN LÜLETAŞI EL SANATLARI ÇARŞISINA gidiyoruz
Soldaki kahverengi ipli beyaz lületaşlı kolyeyi alıyorum.. Cam sanatları müzesinde gezdikten sonra camların nasıl işlendiğine bakıyoruz ustalara ve sonra resimde kırmızı gibi duran fakat kahverengi küpemi alıyorum :)) diğer kolyeleri sonra anlatacağım Ankara beypazarı ndan aldım onların özelliğide cam üzerine ebru sanatı yapılmıştır..hepsi çok güzel, kendimi takıların içinde kaybetmeden ucuz kurtardım :))
ohhh gözümüz gönlümüz açılsın :)) kızlara alış veriş olsun daaa:))
Cam ustalarının camlara hayat vermesi ...
camdan kolyeler ve küpeler ... daha neler neler :))
Hepsi bizim olsun:)) ehhh acıktık artık eskişehirin çi böreğini yemeğe gidiyoruz..ben hiç hoşlanmadım tabi açlıkla yedim tabiki :)
tülomsaş fabrikasına gidiyoruz burda ilk yerli arabası olan DEVRİM ile tanışıyoruz.
1961 li kendisi selamı var, kendisini görmenizi bekliyorr:))
haydi porsuk çayına burda bot ile geziyoruz fakat turun sonunda gondolla gezebileceğimiz söyleniyor fakat tur bitipte geldiğimizde saat geçmiş oluyor ve biz eskişehire gidip gondola binemeden geri dönüyoruz nasıl??? :)) güzell:) Neysee devam edelim KENT PARKA gidiyoruz burda da eskişehirin bir denizi var diyoruz... tükenmiş bir halde otelimize gidip dinleniyoruz..Akşam yemeğinden sonra meşhur barlar sokagına gidiyoruz cap canlı, dinamik bi sokak barlar dolup taşmakta, keşke böyle güzel bi yerde okusaydım yaa ne kadar şanslılar :).... evet çok çook uzun bi post oldu bol görselli ama napiyim esişehiri de 2 kelime ile bitiremezdim :)) turumuzun devamında Ankara nın Beypazarı ilçesinne gittik orayı da bi ara yazarım :))) bugünlük yeter hoşçakalın:))
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder